ÖZET

AMAÇ:

Bu çalışmada cinsel ilişki ile preterm doğum arasındaki bağlantı belirlenmeye çalışılacaktır. Çalışma hipotezi preterm doğum yapan kadınların, gebeliklerini miada kadar taşıyabilen kadınlara göre gebelikte daha fazla cinsel ilişkiye girdikleri idi.

TARTIŞMA:

Gebelik sırasında cinsel ilişki preterm eylem ve doğum açısından bir risk faktörü değildir ve neonatal sonuçları olumsuz etkilemez.

SONUÇLAR:

Çalışma ve kontrol vakalarının %95’i gebelikte cinsel ilişkiye girmişti. Çalışma grubunda son 4 hafta içinde ilişkiye giren kadınların oranı (%84) matched control grubuna göre (%76) anlamlı derecede yüksekken, devam eden gebelik grubuna göre (%94.7) istatistiki olarak farklı değildi. Erkeğin üstte olduğu pozisyonlar gebelikte cinsel ilişkiye giren kadınlar arasında en sık uygulanan pozisyon idi. Çalışma ve kontrol grupları arasında ilişki pozisyonları açısından fark yoktu (P=0.5406). Perinatal sonuçlara bakıldığında matched kontrol grubunda çalışma grubuna göre bazı parametrelerde daha iyi değerler saptandı: Doğum ağırlığı (3.1±0.3 vs 2.2±0.6: P=0.0001); 5. dakikada Apgar skoru (9.8±0.6 vs 9.1±1.1: P=0.001); yenidoğan yoğun bakım ihtiyacı (57.3% vs 18.6%: P=<0.0001) ve neonatal ölüm (12% vs 0%: P = 0.003). Çalışma grubu ile devam eden gebelik grubu karşılaştırıldığında, cinsel ilişkiden bağımsız olarak perinatal sonuçlar (Doğum kilosu, Apgar skoru, yenidoğan yoğun bakım ihtiyacı ve neonatal sepsis) arasında fark yoktu.

Materyal-Metot:

Çalışma vaka kontrollü olarak planlandı. Çalışma grubunu preterm eylem sonrasında spontan preterm doğum yapan veya preterm erken membran rüptürü olan hastalardan oluşturuldu. Her çalışma grubu hastası için iki kontrol belirlendi. İlk kontrol vakaları (matched kontrol grubu) yaş ve pariteleri birbiri ile aynı olan ve miadında doğum yapan kadınlardan oluşturuldu. İkinci kontrol vakaları (Devam eden gebelik grubu) gebe polikliniğine kontrole gelen yaş, parite ve gestasyonel yaşları aynı olan gebe kadınlardan oluşturuldu. Hastalara sistematik bir anket formu uygulanarak çalışma ve kontrol gruplarının demografik verileri, cinsel hayat verileri toplandı. Neonatal veriler bebeklerin doğumdan sonraki dosyalarından derlendi. Tüm veriler bilgisayara yüklenerek Instat istatistik programına aktarıldı. Ortalama ve oranlar arasındaki anlamlı farkları saptayabilmek için uygunluğuna göre Student t-test, Chi square veya Fischer’s exact testi kullanıldı.