ÖZET
Amaç:
Sentinel lenf nodu tekniğinin endometriyum kanserinde uygulanabilirliğini ölçmek.
Gereç ve Yöntemler:
Prospektif non-randomize vaka kontrol çalışması olarak, 2010-2011 yılları arasında İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Jinekolojik Onkoloji servisinde yapılan preoperatif değerlendirmesi endometriyum kanseri saptanan 26 olgu çalışmaya alındı. Çalışma için hastalardan aydınlatılmış onam formları ile etik kurul onayı alındı. Birincil sonuç olarak sentinel lenf nodu (SLN) saptanma oranı, sekonder sonuç olarak da yalancı negatiflik başta olmak üzere duyarlılık, özgüllük, pozitif ve negatif prediktif değerlerin saptanması belirlendi. SLN tekniği olarak periton yıkantı sitolojisini takiben uterus fundusta subserozal myometriyuma 5 cc injektör ile metilen mavisi verildi. Boya verilmesini takiben ortalama 5 dakika cerrahiye ara verilerek boya maddenin yayılması beklendi. Broad ligaman ve tubalar klempe edilerek tümör hücrelerinin mobilizasyonunun engellenmesi amaçlandı. Ardından standart histerektomi protokolü uygulandı. Retroperitoneum açılarak lenfadenektomi yapıldı. Çalışma formuna, çıkarılan lenf nodu bölgeleri ve varsa sentinel nodu varlığı kaydedildi. Pozitif boyanma gösteren lenf nodlarının patolojik incelemeye ayrıca gönderilmesi öngörüldü. Çalışmanın seyrinde boyanma oranı yetersiz görüldüğü için servikal ve multipl uterus injeksiyonu tekniğine geçildi.
Bulgular:
Primer sonuç olan SLN pozitifliği 6 hastada toplam 8 lenf nodu ile %23 oranında bulunmuştur. İlk teknikte oran 1/16 (%6) iken ikinci teknikte 5/10 (%50) olarak bulunmuştur. Aradaki fark istatistiksel olarak anlamlıdır (p=0.001). Sekonder sonuçlar olarak evre I ve II endometriyum kanserinde SLN tekniğinin duyarlılığı %23, özgüllüğü %0, pozitif prediktif değeri %100, negatif prediktif değeri %43 olarak bulunmuştur. Yalancı negatiflik değeri de pozitif lenf nodu bulunmadığından %0’da kalmıştır.
Sonuç:
SLN yaklaşımı lenfadenektomi ihtiyacını bertaraf edecek kadar değerli olmamakla birlikte rutin pratikte tüm lenf nodlarına uygulamanın mümkün görünmediği ve tedavi yönetiminde oturmuş bir yeri olmayan ancak pilot çalışmalarda elde edilen verilere göre nüks için orta risk grubu kabul edilen mikrometastaz incelemesine imkan vererek ultrastaging şansı yaratmaktadır.